19 Aralık 2010 Pazar

sevgili kış..




seni sevebilmek için bahaneler üretmeye çalışıyorum kendi kendime.. güzel geçmemenin sebebini seni sevemememle ilişkilendirdiğimden dolayı seninle ilgili yazılmış şiirlere bakıyorum mesela, belki fikrimi değiştirebilirim diye..

* "kar ayrılık hüznüdür ve ne çok
ayrılıklar yaşandı şu son birkaç yılda.."
diye yakınıyor ahmet telli, haksız da sayılmaz hani.. bir de murathan mungan'dan dinleyelim bakalım seni:


* "kış başlıyor sevgilim
iyi bak kendine
gözlerindeki usul şefkati
teslim etme kimseye, hiçbir şeye
upuzun bir kış başlıyor sevgilim
ayrılığımızın kışı başlıyor
giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.."
demiş o da,

yaz aşkları için de kabus bir mevsimsin anladık.. neyse devam edelim belki başka bir şeyler çıkar karşımıza avutmalık:

* "kadın beyoğlu'nun bir kış akşamında, üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan muzdarip yürüyordu.. adam da.. yürümek hiçbir şeyi çözmüyordu, bazı aralık akşamlarında..

parmağında yaralı bir öyküyü taşıyordu adam.. kadının yüzünde bir hüzün.. hüzünlü aralık akşamında bir yüzük.. yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti... soğuğun ve karanlığın vehameti!"
diyor yılmaz erdoğan.. diğer tüm şairler gibi, onun için de pek iyi şeyler getirmemişsin anlaşılan!

yok böyle olmayacak, şiirlerden olumlu bir şey çıkarmak ne mümkün! seninle ilgili sevdiğim ne var diye düşünüyorum.. hımm sahlep var mesela, kestane kebap var.. bir de tabi ki boza! bütün pisliklerin üstünü örten o masum güzelliğini de seviyorum aslında ama ah bir de o ardından kalan çamur olmasa! zaten kırk yılda bir yağıyor yağarsa.. bir şey itiraf edeyim mi? hiç çekilmezsin bunlar da olmasa!

kışı seven insanlar neden seviyor acaba diye bir bakınmaya karar verdim en son..
"sevgili gerçekten sevense eğer, soğuyan elleri uzatıp sadece "üşüdüm" demek kafidir. sevgilinin ellerimi alıp kalbinde ısıtmasını hediye getirir kış her geldiğinde.." demiş biri.. heh işte bu oldu sanırım, yüzümde bir gülümseme şimdiden belirdi!

"eyy karadut! ilk hedefin eldivenlerini atıp üşüyen ellerini sevgiline uzatmak" diyor içimdeki küçük cansu'lardan en muzur olanı! "kalbinde ısıtsın ama" diyor en romantiği.. "sadece ellerim üşümüyor ki ama benim" diyor en yaramazı!

volkan konak var fonda: "bir yemincuk yapsana da sen benum olduğuni...." seviyorum bu adamı! tamam tamam seni de tüm soğuğuna ve sevimsizliğine rağmen sevmeye çalışıyorum işte.. e çabalıyorum en azından canım, gelme üstüme! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder