20 Kasım 2012 Salı

Ben Yaptım Olmadı..

"Ben yaptım, oldu!"cuların prim yaptığı şu günlerde, spotların arkasında kalan "biz"den bahsetmek istiyorum size.. Yani "Ben yaptım, olmadı!" diyenlerden.. 
Ve üstelik bunu zannettiğiniz gibi hüsranla, pişmanlıkla değil bilhassa göğsünü gere gere söyleyenlerden..

Evet.. Gururla söylüyorum: Ben  yaptım, olmadı!

Sayfalar düşüp durdu takvimlerden.. Hangi ara bu yaşa, hangi ara bu yaşantıya savurdu beni hayat bilmem! Bana sorsanız eğer, yirmi yaşlarında denize karşı bir bankta oturup içinde biraz hüzün çokça umut gizli şiirler yazan, şarkılar söyleyen kızımdır hala.. Ama öyle miyim gerçekten?

Hayır hayır.. Yanlış bir kanıya kapılıp mutsuz olduğumu düşünmenizi asla istemem! Daha evvel yazdığım yazılara göz ucuyla bir bakarsanız eğer hayatın beni ödüllendirdiğini anlarsınız zaten.. 

Şeyy, ne diyordum ben? Hah evet, yaptımdı da olmadı!

Bazı şeylerin sonu başından bellidir.. Bellidir de yine de bu bendeki hastalığa sahip olan pek değerli "yaptım olmadı"cılar ille de sonuna kadar mücadele etmek isterler.. Bir nevi "Don Kişot"lardır diyebiliriz sanki.. Çünkü içleri rahat etmez.. 

"Ya biraz daha çaba sarf etseydim, o zaman olur muydu ki?" sorusunu sormamak için programlanmışlardır adeta kendileri.. Ve bu yüzden "keşke"lerle değil "iyi ki"lerle doludur bellekleri: İyi ki yapmışım.. İyi ki gitmişim.. İyi ki sevmişim.. İyi ki silmişim..! İyi ki.. İyi ki.. İyi ki!..

"Hep denedin, hep yenildin. Olsun.. Gene dene gene yenil!" demiş ya hani bir düşünür.. O da bizdenmiş işte.. Aynı zamanlarda yaşamış olsaydık belki de yarenlik ederdik birbirimize..

Hep denedim, hep yenildim.. Hiç de pişman değilim!

Ve tam da yazımın şu noktasında "Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır!" diyen şairimizi saygıyla selamlamayı bir borç bilirim!

Cansu..