30 Mayıs 2010 Pazar

Tuana..

Bir köşeye çekilmiş sessizce ağlıyordum pencere kenarında.. Derken onun kapıda dikilip beni seyrettiğini fark ettim.. Hiç sesini çıkarmadı, uzun uzun baktı bana.. Ne zaman ki yanaklarımdan süzülmeye devam edenleri silmeye başladım o an usulca yaklaştı yanıma.. Geldi, gözyaşlarıma dokundu.. Bir yandan yaşlarımı silerken bir yandan "Ağlama" diyordu, bense ses çıkarmadan izliyordum onu..

Hiçbir şey sormadı.. Korktuğum soruların hiçbirini, hiçbir şeyi.. Konuşmaya başladı belki de çoktandır söylemek için kafasında kurduğu belki de aniden içinden geçen sözleri..

"Seni ilk gördüğümde, daha önce bu kadar güzel gülen bir kızla karşılaşmadığımı düşünmüştüm.. Şimdi ağlıyorsun ve biliyor musun senden daha güzel ağlayanına da rastlamadım ben.. Neden diyorsundur şimdi içinden eminim, ağlamanın güzeli olur mu deme.. Öyle içten öyle gerçeksin ki.. En çirkin şey bile güzelleşir sende.."

Şaşkın şaşkın bakıyordum yüzüne, o istifini bozmadan devam etti..

"Hani şarkı söylüyorsun ya, hani insan kayboluveriyor sende.. Anladım ki o da bu yüzden.. Hissediyorsun, sonuna kadar.. Ve hissettiriyorsun çevrendeki herkese.. Seyrediyorum seni uzaktan.. Bazen insanın sırtını dayayabileceği kadar güçlü bir dağ oluyorsun, bazense sığınılacak bir liman.. Tüm dünyanın yükünü verseler taşıyacak gibi duruyorsun çoğu zaman ve tüm dünyayı kalbine sığdırabilecek bir kalbin var koskocaman.. Seni üzen ne veya kim duymak istemiyorum.. Günün birinde anlatmak istersen dinlerim de demeyeceğim, anlatma bana.. Ne olursa olsun, kim olursa olsun bilmek istemiyorum.. Sen de sadece tek bir şeyi bil.. O da seni sevdiğim.. Beni, benim seni sevdiğim kadar sevmeni beklemiyorum.. Ama yanımda olursan, yanında olmama izin verirsen belki.. Olmaz mı dersin? Mutlu edemez miyim seni?"

"Ama ben.." diyecek oldum..

"Ama senin aklın hala onda ve sen böyle bir durumda kimseyi kandırmak istemeyecek kadar dürüst bir kızsın.. Biliyorum.. Seni bu yüzden seviyorum ya zaten, dosdoğrusun.. Senin yerinde başkası olsa cepte bulunsun der bir kenara koyardı beni.. Ama sen yapmazsın.. Sana sonuna kadar güveniyorum.. Sen de bana güven olur mu?"

"Ben çok yorgunum" dedim.. "Anlamıyorsun.."

"Anlıyorum" dedi "O yüzden neyin olmamı istersen o olurum.. Sadece bırak yanında olayım, senden bir tek bunu istiyorum.. Bana bu fırsatı ver.."

"Vicdanım rahat bırakmaz beni" dedim..

"Söyle o vicdanına.."

"Ne söyleyeyim?!"

"Tuana!"

"Anlamadım..??"

Ve bir anda mırıldanmaya başladı..

Dallarına karlar yağıyor Tuana
Yüreğine ayaz vurur da sen üşürsün oralarda
Uyan, artık uyan!
Kara gülüm zaman yok
Kara gülüm mekan yok..

Tut, asırlık umutlarla acılarla tut
Bırakma peşini hayatın ateşini, gel!
Akıp gider oyun akıp gider
Devam eder hayat
Uyan da gel Tuana, yüreğim kan ağlıyor..

Ve ben eşlik ettim ona..

Sana söz yine baharlar gelecek
Sana söz ışık sönmeyecek
SÖZ!

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Dostları Olmalı İnsanın..


Dostları olmalı insanın, kahkahayı da gözyaşını da paylaşabileceği.. Öyle ki sen ağladığında bir de bakacaksın, onların da gözleri nemli.. Sana acıdıkları için değil üstelik, hüznünü paylaştıkları ve anladıkları için seni..


Uzun bir sessizlik olmalı sen "Sonra o arabasına bindi, ben de gidişini izledim" diyip bir yandan silmeye uğraşırken gözlerini.. Sözün bittiği yerde sırf bir şeyler söylemek için zırvalamamalılar.. Saçma sapan teselli sözleri söylemek için zorlamamalılar kendilerini, çünkü seni tanıyor olmalılar ve bilmeliler o an hiçbir sözün teselli edemeyeceğini.. Sadece ellerini koymalılar elinin üstüne, hissettirebilmek için desteklerini..


Dostların olacak şu hayatta, yeri geldiğinde seni senden daha fazla düşünen ve "sen" yapan seni..

3 Mayıs 2010 Pazartesi

.....

"Sevdiğini son defa gördüğünü bilmek mi daha zordur, O'nu son defa görememek mi??
O'nu elinle karanlığa teslim etmek mi daha korkunçtur, O'nu oradan çekip çıkaramamak mı??
Kadere teslim olmak teselli midir yoksa kadere başkaldırmak mıdır çare??!!"