19 Şubat 2011 Cumartesi

sevmenin "20+" hali..


"sevginin kendi de zamanla değişir
belki de dönüşür biraz huzur kalır.."


zaman geçtikçe ve kişi 10'lu hanelerden 20'lilere terfi edince.. değişiveriyor her şey birden!

nasıl mı? şöyle ki..

onu gördüğünüzde kalbiniz ağzınızda atmıyor eskisi gibi ya da ne bileyim bir erkeğin gözlerinde erimiyorsunuz artık öyle güneşe tutulmuş dondurma gibi!

bir mesaja bin anlam yükleme devirleri sona eriyor mesela, telefon başında bekleyip "arasam mı aramasam mı? yok bekleyeyim önce o arasın.." demeler de tarih oluyor bir anda!

kanatlanmış uçan siz, bir gün bir de bakıyorsunuz yerdesiniz!

"romantik prens" numaralarını yutmamayı öğreniyorsunuz zamanla.. ve "sizin gibilerin ciğerini biliyorum" kıvamına geliyorsunuz yaşananlarla.. (ki bu da enteresan bir özgüven yaratıyor insanda!)

bunlar iyi, güzel, hoş da.. yine de bugün, heyecandan titreyen yorulmamış kalpleri gördüğümde, benim de ellerim yine eskisi gibi titreyebilse keşke dedim kendi kendime..

kalbim! seni bu kadar yıpratmamış olsaydım keşke.. KEŞKE!

13 Şubat 2011 Pazar

♥♥


Herkesin ne dediğini dinleyip kendi bildiğimi okumakta üstüme yoktur benim.. Kim ne diyorsa beynimin bir köşesine kaydeder, sonra kendi doğruma yüzümü döner burnumun dikine dikine giderim..!

O yüzden birinin ne düşündüğü önemliyse, kendisi de önemlidir benim için..

Ve senin ne düşündüğün önemli, üstelik bir hayli!

Hani küçükken çocuklar ailelerinin her şeyi doğru bildiğine, her şeyi yapabileceklerine inanırlar ya.. İşte aynı onun gibi!

Bu yüzden "Gideyim mi" dediğimde sana ve sen dönüp "Senin yerinde olsam bir saniye düşünmeden giderim" dediğinde bana.. Gitmeye karar verdim, dönüp bakmadan arkama!

Gidiyorum, kalbim seninle kalsa da..

Yarın imzamı atıyor olacağım yeni bir hayata, yeni umutlara..