tag:blogger.com,1999:blog-43797044056200295722024-03-13T04:02:35.081-07:00cansuyum..CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.comBlogger74125tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-77469832311646092622015-05-13T10:47:00.000-07:002015-05-13T10:48:39.940-07:00İyi Geceler Baba.. (Bir Mektubun Düşündürdükleri)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-4lbbqby1l_o/VVONKO5SpQI/AAAAAAAAAVI/l4bxqlf2vCI/s1600/soma.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-4lbbqby1l_o/VVONKO5SpQI/AAAAAAAAAVI/l4bxqlf2vCI/s320/soma.jpg" width="233" /></a></div>
<i><b><br /></b></i>
<i><b>"Canım kızım, okula başladığın ilk gün yanında olamadığım için çok üzgünüm. Bil ki seni güzel okullarda okutabilmek için senden ayrıyım bugün..."</b></i><br />
<i><br /></i>
<i>Böyle yazmıştı babam bana gönderdiği ilk mektupta. Beş yaşındaydım o çalışmak için yabancı bir ülkeye gittiğinde ve ilkokul bitene kadar babasını altı ayda bir görebilen bir çocuktum. Kimse bana güzel bir okulda okumayı mı yoksa babamın yanımda olmasını mı tercih ettiğimi sormamıştı. Kızgın ve kırgındım. Hayata, para kazanma zorunluluğuna ve en çok babama..</i><br />
<i><br /></i>
<i>İlk ayrılıktan sonra o ilk kavuşma vakti geldiğinde evi balonlarla süsleyip kapının girişine "Hoş geldin baba" yazmıştık kardeşimle birlikte. Babam kapıdan girdiğindeyse ikimiz birden olduğumuz yerde çakılı kalmıştık. Ne yapmalıydık? Büyük ihtimalle görür görmez boynuna atlamamızı hayal eden babam, biz öyle geride durunca "Ben geldim." demişti "Babanız.." Gözlerini bizden kaçırarak lavaboya doğru giderken anneme fısıldadığını duymuştum: "Beni unutmuşlar Nilgün.."</i><br />
<i><br /></i>
<i>Sırf babamızı unutmayalım, gördüğümüzde yabancılamayalım diye bir oyun uydurmuştu annem kendince. "İyi geceler baba" diyorduk uyumadan önce her gece.. Yanımızda olmayan bir babaya iyi geceler öpücüğü bile gönderiyorduk.. Yanınızda olmayan bir babaya iyi geceler dileyip öpücük göndermediyseniz bu hissiyatı anlamanız elbette biraz güç..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Soma'daki bir çocuğun, ona bir gelecek sağlayabilmek için maden ocağında çalışan babasına yazdığı mektubu okuyunca bunları hatırladım bugün. Yanında olmayan ve bir daha asla göremeyeceği bir babaya "Yeni köpeğim Tarçın'ı çok seveceğini umuyorum." diyor ve ekliyor "Seni çok seviyorum, iyi ki varsın babacığım." Babası hiç gitmemiş gibi, hep varmış gibi, onu duyuyormuş gibi, onu görüyormuş gibi yapıyor ama biliyor ki o baba orada yok ve onu duymuyor, görmüyor..</i><br />
<i><br /></i>
<i>O da benim gibi babasının yüzünü unutmaktan korkuyor mudur bilmem. Küçük bir çocuğun kalbinden ne kadar kocaman duygular geçebileceğini çoğu zaman tahmin edemeyiz.. Sadece "mış gibi yapma" oyununu bırakıp kendiyle baş başa kaldığında ne kadar acı çektiğini düşünebiliriz.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Çektiğin acılar için senden tüm büyüklerin adına özür dilerim çocuk.. Maalesef "para"ya "insan"dan daha çok değer verilen bir sistemin içindeyiz.. Dilerim sen büyüyene kadar"insan"a hak ettiği değeri veren bir dünyamız olur.</i><br />
<i><br /></i>
<i><b>Cansu..</b></i><br />
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-61604169034113343252015-05-09T16:18:00.001-07:002015-05-09T16:23:57.530-07:00Anneler Günü'ne Dair..<img src="webkit-fake-url://0a7db890-6d9a-4b6a-ad3a-f74498af1462/imagejpeg" /><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://i.imgur.com/wKEUYM6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://i.imgur.com/wKEUYM6.jpg" height="320" width="226" /></a></div>
<br />
<i><b><br /></b></i>
<i><b>Anneler Günü'ne dair hatırladığım ilk anım, anaokuluna ait. Bir arkadaşımız, trafik kazasında annesini kaybetmişti o yıl. Ben de okulda annemiz için yaptığımız kartı ondan saklamaya çalışmıştım. </b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<i><b>Eve geldiğimde kırışık buruşuk bir Anneler Günü kartı uzatışıma hiç içerlememişti annem. Bilirsiniz, anneler "madde"yi değil "mana"yı önemserler çünkü.. Ama ben yine de açıklama gereği duymuştum. Arkadaşımın annesi olmadığı için ona kart hazırlamaktan utandığımı, o üzülmesin diye kartı katlayıp avuçlarımın arasına sakladığımı anlattığımda annem: "Cansuyum, sen bana çok daha büyük bir hediye verdin." demişti. </b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<i><b>Şimdi dönüp baktığımda, annemin bana öğrettiği en önemli değerlerden biri "empati kurmak"tı sanırım. Belki de bu yüzden empati kuramayan insanları hâlâ anlayamam, onlara çokça kırılırım. Ve her Anneler Günü'nde o arkadaşımın ve onunla aynı kaderi paylaşan diğer insanların neler hissetmekte olduğunu düşünüp duygulanırım. </b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<i><b>Cansu..</b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<i><b><br /></b></i>
CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-5228349078377921172014-06-13T12:15:00.000-07:002014-06-13T12:19:30.725-07:00Baba Evinde Son Gece..<i>Bir insanın hüzün, sevinç, heyecan ve gerginliği aynı anda yaşadığı kaç an vardır hayatında bilemiyorum. Ama şu an bir yandan evin içinde salsa yaparak dolaşasım var, diğer yandan oturup hıçkıra hıçkıra ağlamak yükseliyor içimden. Zaten kaç zamandır Japon anime karakterleri gibi başımın üstünde bir bulut, gözümde bir damla ile geziyorum değerli okuyucum bir bilsen..</i><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-tGY59BvCD2k/U5tMm_KrrII/AAAAAAAAAUo/9bGEKbPCDQ8/s1600/foto%C4%9Fraf+(15).JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><i><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-tGY59BvCD2k/U5tMm_KrrII/AAAAAAAAAUo/9bGEKbPCDQ8/s1600/foto%C4%9Fraf+(15).JPG" height="262" width="320" /></i></a></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>Yeni bir hayat, kulağa hoş geldiği kadar ürkütücü de aslında.. Seni bekleyen "yeni"nin umduğun kadar "iyi" olacağının garantisi yok çünkü.. Hoş, bu hayatta neyin garantisi var ki?</i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>Yaklaşık yirmi senedir aynı evdeyim ben. Çocukluğum da bu odada geçti, ilk gençliğim de.. Sevinçten bağıra çağıra şarkı söylediğimi de işitti duvarlarım, yorganı başıma çekip ağladığım anları da.. Hani derler ya "Bir dili olsa.."</i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>"Evde yaptığım son kahvaltı" diye başladık güne.. Öyle bir psikoloji ki bu, sanki her şeyi son defa ailenle birlikte yapıyormuşsun gibi.. Oysa biliyorum, değişmeyecek o kadar çok şey var ki:</i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>"Ayağına terlik giy!" diye uyaracak yine beni annem "Sonra sancılanıyorsun!" </i></div>
<div>
<i>"Canokız, yoksa kahve mi yapacaksın?" diyerek yorgunluktan ölsem bile mutfağa gitmemi sağlayacak babam.</i></div>
<div>
<i>Bütün esprilerini benim üzerimden yaparak eğlenme huyunu devam ettirecek kardeşim. Ah Cevcüt'üm!</i></div>
<div>
<i>"Hava çok soğuk, üzerine bir şey aldın mı?" diye telefon edecek anneannem. </i></div>
<div>
<i>Yine beş çayı içeceğiz halamla, bir tek onunlayken şekerli içtiğim çayımın yanında mutlaka bir özlü sözü olacak duruma dair: "Amaann Cansuu! Eşeğin hatrı yoksa sahibinin var, de geç kızım.."</i></div>
<div>
<i>Ne zaman ihtiyacım olsa biliyorum ki dayım hep kapımda olacak.</i></div>
<div>
<i>Büyük dayım "Gel kız buraya!" diyip yanaklarımı mıncıracak..</i></div>
<div>
<i>Teyzem bir psikolog edasıyla öğütlerde bulunacak..</i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>Ve bu liste böyle uzayıp dallanıp budaklanacak.. Ama benim ayrı bir evim, ayrı bir hayatım olacak.. Ve sevdiğim adamla olduğum sürece aslında biliyorum ki her şey güzel olacak! </i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>Yine de baba evini bırakıp gitmek zor, çok zor olacak..</i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
<i>Cansu..</i></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-54217769651925769452014-02-04T14:22:00.002-08:002014-02-04T14:38:55.466-08:00Çoktandır yabancı bir cismin kalbime sürtünmekte olduğunu biliyorum..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-TwbYsdi4r0o/UvFnJO12WbI/AAAAAAAAAUM/j_MzqGdZTww/s1600/bench.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><b><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-TwbYsdi4r0o/UvFnJO12WbI/AAAAAAAAAUM/j_MzqGdZTww/s1600/bench.jpg" height="203" width="320" /></b></a></div>
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>"Yine de biri çıksa, nasılsın dese </b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>Alışkanlıkla iyiyim diyeceğim</b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>Kederli olduğum da söylenemez zaten</b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>Buna sebep de yok çünkü</b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>Ne taze bir ölüye sahibim</b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>Ne felaket geçirenlerim var</b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>Dedim ya oturuyorum öylece</b></span><br />
<span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><b>İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.."</b></span><br />
<b><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; font-style: italic; line-height: 15px;"><br /></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Bazen, özellikle de ruh halinizi tam olarak ifade edemediğiniz anlarda, bir şiir tercüman olur duygularınıza.. Cahit Zarifoğlu, işte tam da böyle bir anda koştu yardımıma.. </i></span></span></b><br />
<b><span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Kederli olduğum söylenemez ama bir süredir devam etmekte </i></span></span><i style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 15px;">gözlerimdeki "parçalı bulutluluk" vaziyeti </i><i style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 15px;">.. Bir çağrışımdan diğerine atlatıp duruyor beynimin söz geçiremediğim yanı.. Buna "bilinçaltı" mı deniyordu ki?</i></b><br />
<b><span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Çoğu kişi tarafından "bilinçaltı" olarak adlandırılan bu dehliz, insanlara "Dur sana bir de ansızın şunu hatırlatayım da gör!" demek için yaratılmış sanki.. Mesela ben bu şiiri paylaştım ya, paylaşmaya başladığımda düşündüklerimden çok daha farklı yerlere gittim şimdi.. </i></span></span></b><br />
<b><span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Beni ve kalbimi tanımayanların arasında kendimi daha huzurlu hissettiğim bir zamandı.. İstanbul'a uzak, huzurlu ve sakin bir adada, kimsenin ruh halimi sorgulamadığı bir iklimi yaşıyordum.. Mutlu muydum bilmiyorum.. Mutluluk ya da mutsuzluktan öte hissettiğim şey "boşluk"tu sanırım.. Evet, kelimenin tam anlamıyla koca bir boşluk.. Öyle bir boşluktu ki bu, sabahtan akşama bir bankta oturup denizi seyrederek doldurmaya çalışıyordum içimi.. Denizin mavisiyle rüzgarın esintisi fena da gelmiyordu bu boşluğa hani..</i></span></span></b><br />
<b><span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Dedim ya, kalbimi tanımayanların olduğu bir yerdeydim.. Kalbimi tanıyanlarınsa ağlamamı, isyan etmemi beklediği bir dönemdi.. Bense gülümseyerek geçiştirmiştim olanı biteni.. Ve bu durum onları daha da endişelendirmişti.. İtiraf etmek gerekirse ben bile beğenmiyordum kendi halimi..</i></span></span></b><br />
<b><span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Bir gün yine o boşluğu mavinin bin bir tonuyla doldurmaya çalışırken yanıma bir kadın oturuverdi.. Tanımadığım insanlarla sohbet etmekten pek haz etmesem de biriyle havadan sudan konuşmak iyi gelmişti.. Sonra birden ne olduğunu anlamadan ağlamaya başladı kadın.. "Kardeşim" diyordu "geçen sene bu zamanlarda intihar etti.." Hem ağlıyor hem anlatıyordu.. Ve biliyordum ki hayat bana "Ne acılar var bak!" diyordu.. "Seninki de bir şey mi?"</i></span></span></b><br />
<b><br /></b>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><b>Ne acılar var biliyorum.. Yine de laftan anlamıyor insanın kalbi..</b></i></span></span><br />
<b><span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i><br /></i></span></span>
<span style="font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="-webkit-text-stroke-color: rgba(0, 0, 0, 0); -webkit-text-stroke-width: 1px; font-size: 12px; line-height: 15px;"><i>Cansu..</i></span></span></b>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-71815873542348252882013-10-11T11:30:00.000-07:002013-10-11T11:31:01.508-07:00Düğün ve Cenaze<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-na7QZl9lEiM/UlhCTGQZR2I/AAAAAAAAATw/4QmQlH7H5dA/s1600/audrey-hepburn-wedding.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-na7QZl9lEiM/UlhCTGQZR2I/AAAAAAAAATw/4QmQlH7H5dA/s320/audrey-hepburn-wedding.jpg" width="320" /></a></div>
<i><br /></i>
<i>Gündüzleri bir şekilde idare ediyor da insan, gece olunca yüreğe biniveriyor yükler.. Karanlık, saklamak istediklerimizi su yüzüne çıkarmada usta sanki.. Ne garip değil mi? Oysa her şeyin üstünü örten gece hislerin de üstünü örtebilmeliydi bence..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Heyecan ve sevinç duymaktan utandığım bir dönemdeyim.. Sevdiğim insanların acılarını en derinde hissedebilmek gibi üstün bir yeteneğim var çünkü benim.. Ve onlara nasıl davranması gerektiğini hiç öğrenemeyen bir acemiyim.. Ne yazık ki şu "teselli etme" işini hayatımın hiçbir döneminde beceremedim. </i><br />
<i><br /></i>
<i>Kendim acı çekerken daha bir rahatım sanki.. Acıyı yok saymak ya da dibine kadar yaşamak benim elimde sonuçta.. Ama söz konusu başkasının acısı olunca ne yapacağımı şaşırıyorum. Oturup onunla ağlasam? Sarılsam mı acaba? Konuyu açsam mı yoksa başka konulardan bahsederek kafasını dağıtmasını mı sağlasam? Böyle binlerce soru dönüyor beynimde.. Eskaza gülerken göz göze geliversem bir eziklik, bir suçluluk duygusu içimde..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Acılar biraz da her şeyin boş olduğunu anlatmak için var belki de.. Önceliğin "insan" olduğunu, saçma şeyler için kendimizi veya birbirimizi hırpalamanın gereksiz olduğunu yüzümüze vurmak için var.. Ama her ders gibi bu da anlayana..</i><br />
<br />
<i>Vicdani değerlerin herkes için diğer tüm unsurlardan daha değerli olduğu bir dünyada yaşamak isterdim oysa.. Keşke "insan"ı ve "insana ait duyguları" önemseyenlerin üzerinde "Dikkat, kırılır!" gibi bir ibare yazsa da sapla saman birbirine karışmasa..</i><br />
<br />
<b><i>Cansu..</i></b><br />
<br />
<br />CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-10104967902508667142013-03-02T10:30:00.001-08:002013-03-02T10:31:33.708-08:00Kelebeğin Rüyası..<i>"Aşklar var unutulmamak için</i><br />
<i>Boğulmak için ilk sevgili.."</i><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-ckLmM7bSrOM/USpp-imWP5I/AAAAAAAAAS8/VT4ktIblZ5A/s1600/kelebeginaski.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="227" src="http://3.bp.blogspot.com/-ckLmM7bSrOM/USpp-imWP5I/AAAAAAAAAS8/VT4ktIblZ5A/s320/kelebeginaski.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Filmle ilgili yazsam mı yazmasam mı, hangi kelimeleri seçsem de yazsam, yanlış anlaşılır mıyım yoksa doğru anlaşılmaktan mı korkuyorum gibi sorularla içimde hesaplaştıktan sonra hesapsızca yazmaya karar verdim bu satırları.. Kendi kendini geliştirecek bir yazının girişinden merhaba :)<br />
<br />
"Unutmak mümkün değil ama hatırlamamak mümkün.." Filmin beni en çok etkileyen cümlesiydi sanırım.. Harika onca şiirden, onca diyalogdan en çok etkileyeni buydu evet! Çünkü o an, hatırlanmamak üzere programlanmış ve bilerek bilinçaltıma itilmiş anılar canlandı..<br />
<br />
Şiir yazardım ben eskiden.. Şimdi neden yazmıyorsun derseniz, hissiyatla ilgili derim ama sandığınızdan farklı.. Kimseyi kimseden çok sevmek değil nedeni.. Şiiri yazdıran biraz da acıdır, şiir yazan herkes bunu bilir ve belki de bu yüzden acı çekmekten biraz hoşlanır.. Özetle, dünyanın en kahrolası aşkına sahipseniz aynı zamanda dünyanın en güzel şiirlerini yazma potansiyeliniz var demektir..<br />
<br />
Dünyanın en büyük aşkını değil ama en büyük acılarından birini yaşadığımı zannettiğim, bana hastalık olarak geri dönecek bir sürecin başından sonuna onlarca şiir yazmıştım.. Hepsini özene bezene yazıp o acılarımın sahibine verdiydim hatta bir gün "Bunlar benim değil, sana ait." diyerek.. Vedalaşırken de kelebekli bir kartın üzerine ona yazdığım veda şiirini karalayıp ceketinin cebine atıvermiştim.. Cebindeki fazlalığı umduğumdan erken fark etmiş ama yanımda okumamıştı şiiri..<br />
<br />
İçimden geldi.. Belki de ilk ve son kez şiirlerimden birini sizlerle paylaşma vakti:<br />
<br />
<i>"Pamuk şeker tadındaydı seni sevmek</i><br />
<i>Diğer bir yanı zehir zemberek</i><br />
<i><br /></i>
<i>Yağmur sonrası toprak kokusu</i><br />
<i>Ya da çimlerin yeni biçilmiş hâli</i><br />
<i>Küçük bir kızın salıncakta sallanırkenki</i><br />
<i>Heyecanıydı seni sevmek</i><br />
<i>Bir yanda uçmak mutluluğu</i><br />
<i>Öte yanda düşmek</i><br />
<i><br /></i>
<i>Seni sevmek gözlerimi açmaktı</i><br />
<i>Yeniden keşfetmekti her duyguyu</i><br />
<i>Ve gözlerimi sımsıkı yummaktı</i><br />
<i>Rüya için sürdürme çabasıydı uykuyu</i><br />
<i><br /></i>
<i>Gülün üzerindeki çiy tanesi gibi</i><br />
<i>Masum bir şeydi seni sevmek<br />Ta ki bir gün bir el gelip</i><br />
<i>Gülü koparana, çiyi düşürene dek.."</i><br />
<br />
Ne diyordum.. Acıdır yazdıran biraz da şiiri.. Ve ben mutluluklarımla mutluyum inan ki!<br />
<br />
<b><i>Cansu Ertem..</i></b>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-73886301342590464442012-12-22T09:15:00.000-08:002012-12-22T09:15:56.267-08:00Günebakan Düşlerimiz Yağmur Sesiyle Çoğalsın..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-tdt1hAvEVUg/UNXmszfrgKI/AAAAAAAAASg/P_Y1K1ljPgM/s1600/Fotolia+girl_smelling_sunflower.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-tdt1hAvEVUg/UNXmszfrgKI/AAAAAAAAASg/P_Y1K1ljPgM/s320/Fotolia+girl_smelling_sunflower.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div>
<br /></div>
İnsan büyüdükçe hayalleri gerçekten küçülür mü bilmem; ama büyürken daha basit şeylerle mutlu olmayı öğrendiğimiz kesin!<div>
<br /></div>
<div>
Küçükken hayalini kurduğumuz onca şeyin peşinden koşarken eksiliyoruz.. Biz eksilirken hayallerimizin ters orantılı bir biçimde artmasını beklemek de eşyanın tabiatına aykırı olur elbette! Belki de bu yüzden, hayallerimiz daha elle tutulur, daha somut, daha küçük şeylere dönüşüveriyor büyüdükçe.. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sırf hayal kırıklığı yaşamamak için kendimizi en kötüsüne hazırlamaya başlamayı öğreniyoruz bir süre sonra.. Öyle ya, beklentin ne kadar küçükse hayal kırıklığın da o kadar küçük olur gerçekleşmediğinde..</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Gidip küçük bir kıza hayallerinin erkeğini sorun mesela.. Binlerce özellik sayıverecektir size bir çırpıda! Sonra bir de gidip yirmi beş- otuz yaşlarında bir kadına sorun hayallerinin erkeğini.. Emin olun bir elin parmaklarını geçmeyecektir saydığı özellikleri.. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Dedim ya.. Gerçeklerle yüzleştiğin gün sayısı arttıkça hayat azaltır beklentilerini!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hayatımın bir döneminde öğrendiğimi zannettiğim en önemli şey, bu hayattan hiçbir şey beklememekti! Hiçbir şey beklememenin verdiği hafifliği ve o ürkütücü boşluğu ancak yaşayan bilir.. Sanki başka birinin yaşantısına uzaktan bakıyor gibisindir! Gelip geçen günlerin, gelecek olanın veya gidenin bir anlamı kalmadığında hissettiğin o boşluk tarif edilemez bir histir.. Ve ne garip bir tesadüftür ki, hayatım boyunca en çok hayalini kurduğum şey tam da böyle bir anda karşıma çıkıverdi!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ben tesadüflere inanmam pek değerli okuyucu&izleyici! Benim için işaretler vardır hayatta.. Ve evet tahmin edebileceğiniz gibi, bir işaret olarak kabul ettim o anda "gelen"i.. Anladım, hayattan her ne olursa olsun bir şeyler beklemek gerektiğini.. Hayata dair hayallerinin olmasının önemini.. Ve fark ettim ki, doğru hayallerin peşinden koşmaya başladığında tıpkı güneşe doğru dönen o güzelim çiçekler gibi gülümsetiyor yaşam seni!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Demem o ki: Yeni yıl gelmeden, daha önce kurduğunuz ve de gerçekleşmeyen hayalleri şöyle bir gözden geçirin.. Kim bilir belki de olmamasındaki ısrar, tamamen sizin iyiliğiniz içindir!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Dilerim yeni yıl, hepimize peşinden koşmaya değer hayaller ve bu hayallerin gerçekleştiği günler getirir!</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-vHDoURHX9uo/UNXmwqBRH3I/AAAAAAAAASo/BLOH5oDTZvM/s1600/Simple-happiness-by-yestrdaysforgivn--6499.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="204" src="http://3.bp.blogspot.com/-vHDoURHX9uo/UNXmwqBRH3I/AAAAAAAAASo/BLOH5oDTZvM/s320/Simple-happiness-by-yestrdaysforgivn--6499.jpg" width="320" /></a></div>
<div>
<b><i>Cansu..</i></b></div>
CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-13075990532883035742012-12-13T11:18:00.003-08:002012-12-13T11:18:50.199-08:00Üzerimden Güldü Geçti Martılar..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-LxzxSqD0Luo/UMopKaSRGWI/AAAAAAAAAR8/IGKNf4pwnDo/s1600/mart%C4%B1lar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-LxzxSqD0Luo/UMopKaSRGWI/AAAAAAAAAR8/IGKNf4pwnDo/s320/mart%C4%B1lar.jpg" width="290" /></a></div>
İki bin on ikiye tam üç ülke ve sekiz şehir sığdıran ben, yine kendimi bir yerlere sığdıramadım.. Kuşlar gibi özgürce, masrafsız, yüksüz, zamansız gezmek isterdim oysa.. İstediğin yerde istediğin kadar durup canın istediğinde istediğin rotaya doğru çevirebilmek başını.. Ne büyük mutluluk olmalı!<br />
<br />
Düşünsenize.. Para kazanma derdin yok.. Çocuklarını iyi yetiştirme derdin yok.. Doğdum mu bir süre besle sonra hayatta kalmanın püf noktalarını öğret, bitsin gitsin işte.. Ev derdi yok, ulaşım derdi yok, kıyafete kendine eşine ailene bütçe ayırma derdi yok.. Dilinin ucuna kadar geleni söyleyiver gitsin! Ast yok üst yok.. Polemik yok, politik olma zorunluluğu yok..<br />
<br />
Fotoğraf çektiremezsin gittiğin yerlerde, sadece o kadar.. Onda da seni çekmek için birbiriyle yarışan amatör fotoğrafçılardan birinin objektifine gülümseyiverdin mi oldu bu iş!<br />
<br />
Aahh, keşke böyle kolay olsa insanlar için de her iş!<br />
<br />
<b><i>Cansu..</i></b>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-78000782048149633902012-12-07T06:15:00.002-08:002012-12-07T06:15:54.297-08:00Sana Koşmak İsterim Derman Yok Dizlerimde..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-QWXRdSrxDTM/UMH52NjpFUI/AAAAAAAAARo/zOyZZVKrw1c/s1600/Somewhere_Between_by_gorjuss.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-QWXRdSrxDTM/UMH52NjpFUI/AAAAAAAAARo/zOyZZVKrw1c/s320/Somewhere_Between_by_gorjuss.jpg" width="320" /></a></div>
<div>
<br /></div>
İki gün oldu.. Tam iki gündür dizime sürülen birtakım jeller, aç karnına-yemek ardına alınan ilaçlar ve belirli periyotlarla yapılan onar dakikalık buz takviyeleriyle baş başayım evimde.. Tabii bir de kendimle!<div>
<br /></div>
<div>
Bir kez daha anladım ki, çalışmak insana en iyi gelen terapi!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
O en büyük firmaların deli gibi çalışan CEO'ları filan var ya.. İşte onlar mutlu olmak daha doğrusu unutmak maksatlı bu kadar çalışıyor olmalılar bence.. Hayatı bu kadar ıskalamaktan mutlu olmalarının başka bir açıklaması olamaz çünkü.. Kendileriyle baş başa kalmamak, kendi iç sesleriyle hesaplaşmamak uğruna hepsi! Kazanılan onca parayı harcayacak kadar kendine&sevdiklerine vakit ayıramamanın tek mantıklı açıklaması bu sanki!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sürekli düşünüyorum iki gündür, sürekli.. Mayısta devireceğim çeyrek asır, ömrümün geri kalanını bu kadar çok düşünmemin nedenlerinden biri olabilir tabii.. Yirmili yaşları ortalamaktan hiç de memnun değilim, daha zor bir süreç başlıyor çünkü.. Pişmanlığın çok daha ağır sonuçlarının olacağı daha ciddi bir süreç.. Sanki en ufak bir yanlışta "zaman" dediğimiz öğretmen, şimdikinden daha acımasız davranacak gibi.. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
İnanın ben de bilmiyorum, dizimden bu konulara nasıl geldiğimi.. Ama dedim ya, insan kendiyle baş başa kalmayagörsün neler neler kurcalıyor beynini!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çalışmak; sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır demiş Andre Maurois.. Haklı vallahi!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ben lafı daha fazla uzatmadan kitap okumaya geri döneyim en iyisi.. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<i><b>Cansu..</b></i></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-46959225293216517002012-11-20T11:00:00.001-08:002012-11-20T11:00:54.310-08:00Ben Yaptım Olmadı..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-oL98_aikr8g/UKvSg66Z4JI/AAAAAAAAARY/M2AMVkwjYIo/s1600/RED_UMBRELLA___LEONID_AFREMOV_by_Leonidafremov.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-oL98_aikr8g/UKvSg66Z4JI/AAAAAAAAARY/M2AMVkwjYIo/s400/RED_UMBRELLA___LEONID_AFREMOV_by_Leonidafremov.jpg" width="296" /></a></div>
<i>"Ben yaptım, oldu!"cuların prim yaptığı şu günlerde, spotların arkasında kalan "biz"den bahsetmek istiyorum size.. </i><i>Yani "Ben yaptım, olmadı!" diyenlerden.. </i><br />
<i>Ve üstelik bunu zannettiğiniz gibi hüsranla, pişmanlıkla değil bilhassa göğsünü gere gere söyleyenlerden..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Evet.. Gururla söylüyorum: Ben yaptım, olmadı!</i><br />
<i><br /></i>
<i>Sayfalar düşüp durdu takvimlerden.. </i><i>Hangi ara bu yaşa, hangi ara bu yaşantıya savurdu beni hayat bilmem! </i><i>Bana sorsanız eğer, yirmi yaşlarında denize karşı bir bankta oturup içinde biraz hüzün çokça umut gizli şiirler yazan, şarkılar söyleyen kızımdır hala.. </i><i>Ama öyle miyim gerçekten?</i><br />
<i><br /></i>
<i>Hayır hayır.. Yanlış bir kanıya kapılıp mutsuz olduğumu düşünmenizi asla istemem! </i><i>Daha evvel yazdığım yazılara göz ucuyla bir bakarsanız eğer hayatın beni ödüllendirdiğini anlarsınız zaten.. </i><br />
<i><br /></i>
<i>Şeyy, ne diyordum ben? Hah evet, yaptımdı da olmadı!</i><br />
<i><br /></i>
<i>Bazı şeylerin sonu başından bellidir.. </i><i>Bellidir de yine de bu bendeki hastalığa sahip olan pek değerli "yaptım olmadı"cılar ille de sonuna kadar mücadele etmek isterler.. </i><i>Bir nevi "Don Kişot"lardır diyebiliriz sanki.. Çünkü içleri rahat etmez.. </i><br />
<i><br /></i>
<i>"Ya biraz daha çaba sarf etseydim, o zaman olur muydu ki?" sorusunu sormamak için programlanmışlardır adeta kendileri.. </i><i>Ve bu yüzden "keşke"lerle değil "iyi ki"lerle doludur bellekleri: İyi ki yapmışım.. İyi ki gitmişim.. İyi ki sevmişim.. İyi ki silmişim..! İyi ki.. İyi ki.. İyi ki!..</i><br />
<i><br /></i>
<i>"Hep denedin, hep yenildin. Olsun.. Gene dene gene yenil!" demiş ya hani bir düşünür.. </i><i>O da bizdenmiş işte.. </i><i>Aynı zamanlarda yaşamış olsaydık belki de yarenlik ederdik birbirimize..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Hep denedim, hep yenildim.. Hiç de pişman değilim!</i><br />
<i><br /></i>
<i>Ve tam da yazımın şu noktasında "Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır!" diyen şairimizi saygıyla selamlamayı bir borç bilirim!</i><br />
<i><br /></i>
<i><b>Cansu..</b></i><br />
<i><br /></i>
<br />
<em style="background-color: white; font-family: arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;"><span style="color: #222222;"><br /></span></em>
<br />
<em style="background-color: white; font-family: arial, sans-serif; font-size: small; font-style: normal; font-weight: bold; line-height: 16px;"><span style="color: #222222;"><br /></span></em>
<br />
<br />
<br />CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-75679893374188793682012-09-30T12:02:00.001-07:002012-09-30T12:02:54.328-07:00Senin gökyüzünde benim yerim yoktu..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-wVIeDSYVzGg/UGiWUjXTFJI/AAAAAAAAARI/z83dJ_1u5Jk/s1600/butterfly.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://2.bp.blogspot.com/-wVIeDSYVzGg/UGiWUjXTFJI/AAAAAAAAARI/z83dJ_1u5Jk/s320/butterfly.jpg" width="320" /></a></div>
<i><br /></i>
<i><b>"Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar.."</b></i><br />
<i><br /></i>
<i>Böyle biterdi bize anlatılan masallar..</i><br />
<i>Ben saçlarımdaki lülelerle oynarken hayallere dalarak dinlerdim hepsini..</i><br />
<i>Başrol tabii ki hep benimdi!</i><br />
<i>Öptüğü kurbağa prense dönüşen de bendim, </i><br />
<i>Yüz yıl süren uykusundan bir prensin öpücüğüyle uyandırılan da..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Her masalın mutlu sonla bitmediğini anladığımda,<br />Daha doğrusu bu gerçek bana hayat tarafından bizzat anlatıldığında, </i><br />
<i>Kocamandım aslında..</i><br />
<i>Yine de olgunlaşma dönemim bu öğretiden sonra zirve yaptı diyebilirim..</i><br />
<i><br /></i>
<i>Ve o zirvede yüzüm uçuruma dönükken öğrendim ki..</i><br />
<i><br /></i>
<br />
<i>"Her şey zamanla yoluna girer" ve "Her acı diner"di..</i><br />
<i>İnsan alışırdı her şeye..</i><br />
<i>"Anladım" derdi "Affettim" derdi, yoluna devam ederdi..</i><br />
<i>Yine de o acı, şekil değiştirse de dururdu işte belleğinde bir yerde..</i><br />
<i>Adeta ufacık bir kara leke!</i><br />
<i><br /></i>
<i>Ne kadar çabalasan nafile..</i><br />
<i>Çünkü zamanla öğreniyor insan</i><br />
<i>Ne kadar uğraşsa da o en kırılan yanının asla affetmeye izin vermediğini!</i><br />
<i><br /></i>
<i>Seni hiçbir zaman tam olarak affedemeyeceğimi diyorum.. Sana söyledim mi?!</i><br />
<br />
<b><i>Cansu..</i></b><br />
<br />
CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-58086092795066817602012-07-25T23:16:00.000-07:002012-08-10T09:40:45.491-07:00Var mısın?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-qaJj2baBIRE/UCU3ITeyfeI/AAAAAAAAAQ4/KrNbw7RHrsk/s1600/DSC00874.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-qaJj2baBIRE/UCU3ITeyfeI/AAAAAAAAAQ4/KrNbw7RHrsk/s320/DSC00874.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<i><br />Gül ağacına ağlayarak astığım bir dilektin sen,</i><br />
<i>Gerçekleşmesi ümidini çoktan yitirdiğim.. <br />Hiç ummadığım bir anda hayatımda buluverdim seni.. <br />Sonra gün geldi beraber yazdık dileklerimizi bir beyaz kağıda, </i><br />
<i>Gözlerimizde sevinç, korku, heyecan ve sevgiyle karışık damlalarla.. <br />2. senemizi bitirirken çıkmak istediğimiz yol biraz engelli koşu tadında başlamış olsa da,</i><br />
<i>Ben dileklerimizin zamanı gelince hayat bulacağına inanıyorum..<br />Biliyorsun, yolumuz uzun.. <br />Ne güzel sormuş Cemal Süreya<br /><b>"Kim istemez mutlu olmayı, mutsuzluğa da var mısın?"</b></i>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-74951343890262302692012-05-06T12:18:00.000-07:002012-05-06T12:26:04.714-07:00Tam Da Bugün İşte O Gündür..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-39OB2lVxUp4/T6bNXtmMAdI/AAAAAAAAAQs/NklVq9nVqo8/s1600/gelincik.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><br /><img border="0" height="213" src="http://1.bp.blogspot.com/-39OB2lVxUp4/T6bNXtmMAdI/AAAAAAAAAQs/NklVq9nVqo8/s320/gelincik.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i>Ayrılığı öğrendim</i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i>Özlemeyi, beklemeyi..</i></div>
<i>Paylaşmayı bir sessizliği </i><br />
<i>Ve sessizliğin tüm gizlerini.. </i><br />
<i>Öğrendim gündüz ile geceyi </i><br />
<i>Yalnızlığı, hayal etmeyi, ümidi..</i><br />
<i>Göz yaşlarımı silebilmeyi </i><br />
<i>Zor anlarımda gülebilmeyi.. </i><br />
<i>Affedebilmeyi öğrendim </i><br />
<i>Şefkati, merhameti, iyi niyeti.. </i><br />
<i>Ve bildim ki, temiz tutunca kalbi </i><br />
<i>Yüce bir güç gerçekleştirir en imkansız denileni! </i><br />
<i>Sevmeyi öğrendim, sevilmeyi </i><br />
<i>Anladım ki olduğu gibi kabul etmeli kişiyi.. </i><br />
<i>Dibe de vurdum yeri geldi </i><br />
<i>Ama başardım ayağa kalkıp devam edebilmeyi </i><br />
<i>Küllerimden doğabilmeyi.. </i><br />
<i>(Tam bu noktada birkaç dost takviyesini de eklemeli) </i><br />
<i>Öğrendim hayata inat yaşayabilmeyi.. </i><br />
<i>Ve şimdi diyorum ki:
Dünyaya gelmişim iyi ki! </i><br />
<i><br /></i><br />
<i><b>Cansu..
</b></i>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-43772226528866565712012-03-31T09:34:00.008-07:002012-03-31T10:42:28.530-07:00Sözün Öz'ü..<a href="http://3.bp.blogspot.com/-8HIWSgZf-AM/T3c7dDHFP_I/AAAAAAAAAQk/Sv4xEB4Ord0/s1600/sevgi.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 213px;" src="http://3.bp.blogspot.com/-8HIWSgZf-AM/T3c7dDHFP_I/AAAAAAAAAQk/Sv4xEB4Ord0/s320/sevgi.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5726110821462130674" /></a><br /><span style="font-style:italic;"> Bir keresinde ona "Beni neden seviyorsun?" diye sormuştum. Kim bilir yine neredeydik.. Sorulardan hoşlanmaz. Bir süre cevap vermeden uzaklara baktı ve gayet ciddi "Bilmiyorum" dedi. "Beni neden sevdiğini bilmiyorsun öyle mi?" dedim. "Hayır bilmiyorum" dedi, sonra tutup beni kendine döndürdü. Gözlerimin içine bakarak devam etti. "Birini sevmen için elle tutulur bir neden bulamıyorsan onu sahiden seviyorsun demektir!" </span><br /><br />Böyle diyordu lisede okuduğum bir kitap.. Yıllar yılı baş ucu kitabım olarak kalacaktı.. Ve ben inanacaktım.. Kim bilir belki de bu yüzden, neden sevdiğimi bir türlü anlayamadığım ve sorulardan hazzetmeyen adamlardan hoşlanacak; onları sahiden sevdiğimi sanacaktım..<br /><br />Oysa seni sevmek için ne çok nedenim var benim! Her geçen gün biraz daha sevmemi sağlayan, farklı yönlerinle karşılaştıkça bir bir ortaya çıkan nedenler.. Seni sana rağmen değil de seninle sevmemi sağlayan nedenler..<br /><br />Sözün özü; sen olduğun için, beni tamamlayarak "sen-ben" den bir "biz" yarattığın için çok teşekkür ederim.. Doğum günün kutlu olsun sevgilim!CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-15219998754246304542012-03-09T10:43:00.008-08:002012-03-11T12:10:03.319-07:00yüreğim cam kırığı..<a href="http://4.bp.blogspot.com/-IHmKqNy0K7Q/T1pTYMinHtI/AAAAAAAAAQM/PHixZ35q8GU/s1600/broken.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 183px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-IHmKqNy0K7Q/T1pTYMinHtI/AAAAAAAAAQM/PHixZ35q8GU/s320/broken.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5717974352048627410" /></a><br />cam vazoyu yere at kır.. <br />sonra itinayla yapıştır dağılan parçalarını tek tek.. <br />iyice yapıştığına emin olduğunda <br />her zamanki gibi bir çiçek koymayı dene içine.. <br />ve suyu ekle.. <br />görmekten kaçtığın gerçeği dinle: <br /><span style="font-weight:bold;">ne yaparsan yap, bir yerden su sızıyor işte!</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..<span style="font-style:italic;"></span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-44004770714086857322012-03-03T09:53:00.005-08:002012-03-11T12:10:38.121-07:00..<a href="http://3.bp.blogspot.com/-9cnOSILMOq0/T1Jefg28bsI/AAAAAAAAAP0/jjwhXppzIUo/s1600/Death_Butterfly_by_FotoJenn.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 229px; height: 320px;" src="http://3.bp.blogspot.com/-9cnOSILMOq0/T1Jefg28bsI/AAAAAAAAAP0/jjwhXppzIUo/s320/Death_Butterfly_by_FotoJenn.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5715734772575923906" /></a><br />Canım bir daha asla acımaz sanıyordum.. Öyle ya, hak etmiştim ben artık mutluluğu.. Üstelik kalbim nasır da tutmuştu.. <br /><br />Kimseye hiçbir bedel ödetmeyen ben, onca bedeli boşuna ödememiştim.. Boşuna ödememeliydim! Mutlu olacaktım, çok mutlu.. Hiç olmadığım kadar mutlu.. Bu kez yanmayacaktı işte kahrolası canım.. Bu kez kimse acıtamayacaktı öyle kalbimi eskisi gibi.. Bu kez.. Bu kez her şey farklı olacaktı.. Buna kim inanmak istemez ki, değil mi?!<br /><br />Uzun zamandır bu kadar acımamıştı içim.. Bu kadar zavallı, bu kadar aciz ve böyle güçsüz hissetmemiştim kendimi! Belki biraz geç olacak ama sırrımı vereyim size: Ben aslında hiç güçlü biri olmadım ki! Öyleymişim gibi davrandım sadece, çünkü öyle gerekti!<br /><br />Mutlu olacaktım ben.. Tüm o yaşadığım kötü günlerin, sabrımın mükafatını alacaktım.. Almalıydım! Hem her şey benim mutlu olmam için böyle gelişmemiş miydi zaten? Kader ağlarını bunun için örmemiş miydi? Beni kurtarmamış mıydı sözde kahraman-lar kendilerince o çok fena gelecekten? Hadi onları geçtim Tanrım, sen niye elini böyle apansız çekiverdin benden?!<br /><br />Canım daha acımaz sanıyordum.. Oysa şimdi bu satırları yazarken nefes bile alamıyorum! Hoş zaten almak da istemiyorum..<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..<span style="font-style:italic;"></span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-11185427781034334812012-02-19T08:58:00.003-08:002012-03-11T12:10:57.485-07:00Bir Kelebekle Aşk Olmaz..<a href="http://3.bp.blogspot.com/-h8kKpImXs_k/Tz6P_TdNkbI/AAAAAAAAAPo/J3gzUjZ0VDI/s1600/kelebek%2Bk%25C4%25B1z.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 319px;" src="http://3.bp.blogspot.com/-h8kKpImXs_k/Tz6P_TdNkbI/AAAAAAAAAPo/J3gzUjZ0VDI/s320/kelebek%2Bk%25C4%25B1z.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5710159695269695922" /></a><br />"Saplanır derin derin dibe bata bata kanar her yanı<br />Ağlasam da sus olur, kusur olur aşk <br />Beynim durur, durur her şey sen olmayınca<br />Nerelere gidip kimlere ne sorsam, nerelere gidip ne yapsam<br />Kendimi kimde bulsam<br />Olmaz diyorlar, yalan diyorlar <br />Bir kelebekle aşk olmaz<br />Narin diyorlar, kaçar diyorlar<br />Bir kelebekle aşk olmaz.."<br /><br />Gelip kulağıma fısıldadı şarkıyı, sonra gitti Halil Sezai.. Ben kulağımda onun sesi, mırıldandım durdum kim bilir kaç kez aynı melodiyi.. <br /><br />Düşündüm o kelebeği, onu seveni, kusur olan sevgiyi..<br /><br />Tüm o telaş ve ürkeklik kalan ömrün farkındalığından mıdır, kim bilebilir ki?<br /><br />Mesela siz bilebilir misiniz, dokunmaya bile kıyılamayan sevgiliye duyulan özlemi?<br /><br />Ya da kalp olanca gücüyle haykırırken sesini mantıkla dizginlemenin vehametini?<br /><br />Ben bilirim de söyleyemem neyi nasıl bildiğimi..<br /><br />"Bir kelebekle aşk olmaz!"<br /><br />Doğru diyor Halil Sezai..<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..<span style="font-style:italic;"></span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-45887050657313306362011-11-27T04:48:00.000-08:002011-11-27T06:10:42.457-08:00onca yaprak düşer, birkaç şiir kalır yalnızca..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/-mLFdME5awg8/TtJAk6ZlpPI/AAAAAAAAAPc/-l8UOBQhSZ4/s1600/yagmur-ve-sonbahar.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 218px;" src="http://1.bp.blogspot.com/-mLFdME5awg8/TtJAk6ZlpPI/AAAAAAAAAPc/-l8UOBQhSZ4/s320/yagmur-ve-sonbahar.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5679673082963666162" /></a><br /><span style="font-style:italic;">puslu havalarda düşüyorsun aklıma.. <br />oysa herkes bilir ya, baharlar hatırlatsın istemiştim seni.. <br />içime işleyesin istemiştim güneşli, ılık bir gün gibi..<br /><br />her istediğimi elde edemeyeceğimi küçükken öğretmişlerdi bana..<br />ama yine de bir şeyi çok istersem, onun mutlaka <br />bir gün gerçekleşeceğine inandırmıştım kendimi safça! <br />ve çok geçti, bazı isteklerin hiç gerçekleşmemesinin <br />daha hayırlı olduğunu anladığımda.. <br />çokça üzülmüş, çokça tüketmiştim kendimi koca bir hiç uğruna!<br /><br />dedim ya, ara sıra puslu havalarda düşüyorsun aklıma..<br />mutlaka böyle puslu, böyle karamsar <br />ve böyle kararsız bir günde doğmuş olmalı diyorum..<br />oysa ben ilkbahara uyanmışım bilirsin..<br />ve ben de bilirim.. <br />sen yaprakların sarı halini, bense yemyeşilini severim!<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-6293083158012239992011-11-18T11:10:00.001-08:002011-11-18T11:11:12.418-08:00nefes bile almadan..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/-jYQJp8Dwr-8/TsatO4GGI_I/AAAAAAAAAPQ/M61tbHd6H1s/s1600/sleep.png"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 230px; height: 320px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-jYQJp8Dwr-8/TsatO4GGI_I/AAAAAAAAAPQ/M61tbHd6H1s/s320/sleep.png" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5676414851434816498" /></a><br /><span style="font-style:italic;">yorgun bi günün ardından başımı yastığa koyduğum anda gelen tatlı uyku gibi seni sevmek.. öylesine istem dışı, öylesine ani ve öylesine sessizce kendine çağıran..<br /><br />nefes alıp verdikçe benimlesin.. <br />ve sevgin nefes alıp vermek gibi olmazsa olmaz.. <br />nefes alıp vermek kadar alışkanlık..<br />nefes alıp vermek kadar sıradan..<br /><br />seviyorum seni.. hatta bazen diyorum ki: bi uyusam bi daha uyanmasam!<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-43711712859256787832011-08-28T11:35:00.000-07:002011-08-28T12:24:16.156-07:00yüreğinin götürdüğü yere git..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-NwtqY-iLYoA/TlqVqFOfwgI/AAAAAAAAAO8/dwEGCg2IbBM/s1600/music_is_life_by_medlinniel-d1vqk0x.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 214px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-NwtqY-iLYoA/TlqVqFOfwgI/AAAAAAAAAO8/dwEGCg2IbBM/s320/music_is_life_by_medlinniel-d1vqk0x.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5645989633052361218" /></a>
<br />
<br /><span style="font-style:italic;">hayatın kullanma kılavuzunu vermiyorlar ne yazık ki.. el yordamıyla buluyoruz/ bulamıyoruz biz de yapılması gerekenleri.. herkesin farklı yöntemi..
<br />
<br />bugüne kadar kalbimin bana fısıldamadığı hiçbir şeye kalkışmadı bu bünye!
<br />
<br />"deli" dediler..
<br />
<br />"aptal" dediler..
<br />
<br />"sonunu bile bile.. yine de mi?!" dediler..
<br />
<br />nafile!
<br />
<br />kalbim hükmünü vermişti çünkü bir kere.. ve benim boynum kıldan inceydi ona karşı her seferinde!
<br />
<br />mantığın dışına hiç çıkmadan, genel kaidelere ya da onun bunun doğrusuna uyarak yaşamlarını sürdürenleri zaman zaman kıskanıyor olsam da; onları "bütün notaları doğru okuyup da şarkıya ruh katamayan" mekteplilere benzetiyorum çoğunlukla..
<br />
<br />ve şarkıyı "içinden geldiği gibi" okuyarak dinleyene hissettiren bir alaylı olmak daha bir hoşuma gidiyor böyle durumlarda!
<br />
<br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span></span>
<br />
<br />
<br />CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-62110226835889689742011-07-25T14:46:00.000-07:002011-07-28T12:19:42.816-07:00bulacaksın er ya da geç öz'ünü..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/-NXFwJi-GxvA/TjG2R_8AYwI/AAAAAAAAAO0/Ik2iXPsmps8/s1600/Birthday_by_glassaple.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 302px; height: 320px;" src="http://3.bp.blogspot.com/-NXFwJi-GxvA/TjG2R_8AYwI/AAAAAAAAAO0/Ik2iXPsmps8/s320/Birthday_by_glassaple.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5634485029154349826" /></a><br /><br /><br /><span style="font-style:italic;">Nedendir bilmem, bugüne kadar hep nisanda başıma geldi en güzel şeyler.. En beklediklerim en sevdiklerim hep nisan ayında oldu.. sen hayatıma girdiğinde ya da ben senin dünyana geldiğimde de nisan sonuydu.. <br /><br />Hangi ara bu denli hayatıma işledin, hangi ara sevmeye başladım seni hatırlamıyorum ama <span style="font-weight:bold;">tam 1 yıl önce bugün</span> başladı macera :)<br /><br />“Biz”e dair aklımda oluşan ilk tabloda; ağlıyorum ben omuzunda, senin ellerin saçlarımda.. Korunmayı bekleyen masum bir kız çocuğu gibi, kendime şaşırarak bakıyorum yüzüne öylece.. Ağladığımı daha önce göstermemiştim halbuki böyle kimselere! Ağlıyorum, hem de hıçkıra hıçkıra! Yine de içimde bir huzur, kulağımda senin sözlerin.. <br /><br />İnatçı bilirdim ben kendimi, sense benden bile beterdin! <br /><br />“Sevgilim olmaya söz vermeden” dedin “bu kapıdan dışarı gidemezsin!”<br /><br />Ben hiç böylesini görmemiştim..<br /><br />Dondum.. Nasıl kararlı ve ne çok sevimliydin! Yineledin.. Geriledim.. Garip bir şey oldu o an ve ben hayatımda ilk kez birini hiç düşünmeden hayatıma alıverdim..<br /><br />Çok iç hesaplaşmalarım oldu sonraları bu ani kararla ilgili, itiraf edeyim.. Bir ayağım eşikte kim bilir kaç zaman geçirdim.. “Yine bana güvenmedin!” diye esip gürlediğinde sen, ne çok ağladım, ne çok kendimle mücadele ettim.. bilmedin! Ama yine de “kimseye bir daha tam manasıyla güvenemem” dediğim anda, sana tüm benliğimle güvendim..<br /><br />Sevmeyi “özlemek” olarak öğrenmişken ben bugüne değin, özlemsiz de sevilebileceğini birinin, senin sayende öğrendim..<br /><br />İlk defa tanıdıkça daha da sevdim birini ve sonra anladım ki sadece bakan zaten sevemez seni.. Ben gördüm, sevdim!<br /><span style="font-weight:bold;"><br />Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun, kanıma girdin.. kabulümsün!</span><br /><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-86621164404125817432011-07-15T11:32:00.000-07:002011-07-15T11:34:24.144-07:00lâl..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/-t-zZTrdzCgI/TiCH5uTtqMI/AAAAAAAAAOg/9BBLMFMc1F4/s1600/Message_in_a_bottle_by_Neonnote.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 214px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-t-zZTrdzCgI/TiCH5uTtqMI/AAAAAAAAAOg/9BBLMFMc1F4/s320/Message_in_a_bottle_by_Neonnote.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5629648959966128322" /></a><br /><span style="font-style:italic;"><br />dilimin ucuna kadar gelip de söyleyemediğim cümlelerim var benim..<br />kafamın içinde belli bir düzeni olan ama dışa dökülmeye gelince bi türlü toparlanamayan cümleler..<br />size de olur mu bilmem, hani insan içinde bin bir türlü duyguyu hapseder, sonra kilit açılınca neyi hangi sırayla dökmesi gerektiğine karar veremeyip tökezler..<br />kafamın içinde yüzlerce kez döndürdüğüm repliklerim var oysa, insanın içini cız ettiren replikler..<br />ama gelin görün ki iş konuşmaya gelince lâlim.. payıma düşen hep içten sessizlikler!<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span><br /></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-65737401508919602162011-06-28T12:31:00.000-07:002011-07-15T11:48:28.093-07:00zamanla geçer dedi, zamanla....<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-XtJEbRwKH10/TgouMTyWXoI/AAAAAAAAAOQ/JxMziiI1KZA/s1600/Time_by_Daizy_M.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 314px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-XtJEbRwKH10/TgouMTyWXoI/AAAAAAAAAOQ/JxMziiI1KZA/s320/Time_by_Daizy_M.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5623357873730248322" /></a><br /><br />zamanla geçen tek şey "zaman"dır bazı durumlarda, geri alıp oynar bir yanınız hep aynı sahneyi.. her seferinde başka, ama aynı zaman ve aynı mekanda.. çıkar karşınıza hesap sorar sonra.. <br /><br />içinizdeki kırılmış çocuk yüzünüze yüzünüze vurur ona yaptığınız yanlışları.. hiçbir cevabın onu tatmin etmeyeceğini ve zaten verebileceğiniz bir cevabın olmadığını bilerek de olsa sorular sorar art arda.. "nasıl affedersin" der mesela.. ve siz affedilemeyen bir geçmişin üstüne gelecek kurulamayacağını anlatamazsınız ne kadar uğraşsanız da ona.. anlatamazsınız affetmemenin ağır yüküyle yaşanamayacağını.. "ben yaşıyorum ya" der size, gözlerinde birikmiş öfkeyle.. <br /><br />bilirsiniz.. o, son nefesine kadar affetmeyecektir! <br /><br />bazen, zamanla geçen tek şey zamanın kendisidir.. yine de hakkını yememek gerekir, zaman sayesinde ilk günkü tazeliğini korumaz hiçbir acı.. ama acıdır işte en nihayetinde, mümkün mü tamamen unutulması?!<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..<span style="font-style:italic;"></span></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-31180351895143303502011-06-01T11:09:00.000-07:002011-06-01T11:33:04.645-07:00Yarim Haziran..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-gia5jRH2_7E/TeaE9JBHNQI/AAAAAAAAAN8/qAd_OdJRPQY/s1600/june.png"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 310px; height: 320px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-gia5jRH2_7E/TeaE9JBHNQI/AAAAAAAAAN8/qAd_OdJRPQY/s320/june.png" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5613320171491374338" /></a><br /><br /><span style="font-style:italic;">"Kalbim büyüse de büyümedi içimdeki çocuk,<br />Ama zamanla olgunlaştı Haziranlarım..<br />Yeni gelenler sonbahara daha yakın şimdi!<br />Eski mektuplar ve sepya renkli fotoğraflarla dolu bir albümde hayatım.."</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Bir hayal kadar uzak şimdi.. <br />Ve aslında bir gün kadar yakın..<br />Parmağındaki yarayı ardına saklayan adam<br />Ve o beyaz kadın..<br />Güneşli bir gündü ama yağmurlu birkaç söz hatırlıyorum darmadağın..<br />Ve ben siyahım.. Ölüm gibi siyahım!</span><br /><br /><span style="font-style:italic;">"Kulağımda bir şiir Hasan Hüseyin'den artakalan:<br />'sokaktayım/gece leylak ve tomurcuk kokuyor/yaralı bir şahin olmuş yüreğim uy anam anam.../haziran'da ölmek zor!'<br /><br />Lakin doğmak da zor Haziran'da..<br />Yaz kapıyı çalsa da;<br />Biliyoruz sonu hazan..<br />Yine de seviyorum seni..<br />Yarim Haziran..!"</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Olgunlaşan ve renklenen "bir haziran"dan selamlamak istedim sizi, içimdeki çocuk ve Can Dündar'ın çok sevdiğim dizeleriyle birlikte..<br />Her sene daha da güzelleşen haziranlar dileğiyle..</span><br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4379704405620029572.post-39826373123755240932011-05-20T10:37:00.000-07:002011-05-20T11:25:48.943-07:00hiç düşmedim mi aklına, hiç çalmadı mı o şarkı..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://4.bp.blogspot.com/-CJAsscPuN1c/TdayCsiZBCI/AAAAAAAAAN0/LHpwG7aLcFg/s1600/kirik_plak_by_romesya-d34uu4m.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 213px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-CJAsscPuN1c/TdayCsiZBCI/AAAAAAAAAN0/LHpwG7aLcFg/s320/kirik_plak_by_romesya-d34uu4m.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5608866145321419810" /></a><br /><br /><span style="font-style:italic;">benciliz.. kim olursak, nasıl olursak olalım eninde sonunda bir noktada benciliz işte!<br /><br />en kendinden vazgeçmişimiz bile böyle aslında.. <br /><br />birini düşünüyorsak mesela, ille o da bizi düşünsün isteriz.. ille o da sevsin, ille o da özlesin..<br /><br />"sen elmayı seviyorsun diye.." der şair "elmanın da seni sevmesi şart mı"<br /><br />oysa eminim o da içinden yüzlerce kez geçirmiştir elmanın onun için yanıp tutuşmasını..!<br /><br />diyorum ya böyledir.. hem kaldığı yerden devam etsin hayatına, mutlu olsun isteriz hem de için için aklına düşmek.. "beni güzel hatırla" deriz, hatırlanacağımızı ümit ederek.. <br /><br />işte belki de bu sebeple "hiç düşmedim mi aklına, hiç çalmadı mı o şarkı" diye soruyor sezen şu an bana.. "çalsa ne olacaktı ki" desem bozulur mu acaba?!<br /><br /><span style="font-weight:bold;">Cansu..</span><br /></span>CANSUhttp://www.blogger.com/profile/05005438028952898731noreply@blogger.com1