25 Temmuz 2011 Pazartesi

bulacaksın er ya da geç öz'ünü..




Nedendir bilmem, bugüne kadar hep nisanda başıma geldi en güzel şeyler.. En beklediklerim en sevdiklerim hep nisan ayında oldu.. sen hayatıma girdiğinde ya da ben senin dünyana geldiğimde de nisan sonuydu..

Hangi ara bu denli hayatıma işledin, hangi ara sevmeye başladım seni hatırlamıyorum ama tam 1 yıl önce bugün başladı macera :)

“Biz”e dair aklımda oluşan ilk tabloda; ağlıyorum ben omuzunda, senin ellerin saçlarımda.. Korunmayı bekleyen masum bir kız çocuğu gibi, kendime şaşırarak bakıyorum yüzüne öylece.. Ağladığımı daha önce göstermemiştim halbuki böyle kimselere! Ağlıyorum, hem de hıçkıra hıçkıra! Yine de içimde bir huzur, kulağımda senin sözlerin..

İnatçı bilirdim ben kendimi, sense benden bile beterdin!

“Sevgilim olmaya söz vermeden” dedin “bu kapıdan dışarı gidemezsin!”

Ben hiç böylesini görmemiştim..

Dondum.. Nasıl kararlı ve ne çok sevimliydin! Yineledin.. Geriledim.. Garip bir şey oldu o an ve ben hayatımda ilk kez birini hiç düşünmeden hayatıma alıverdim..

Çok iç hesaplaşmalarım oldu sonraları bu ani kararla ilgili, itiraf edeyim.. Bir ayağım eşikte kim bilir kaç zaman geçirdim.. “Yine bana güvenmedin!” diye esip gürlediğinde sen, ne çok ağladım, ne çok kendimle mücadele ettim.. bilmedin! Ama yine de “kimseye bir daha tam manasıyla güvenemem” dediğim anda, sana tüm benliğimle güvendim..

Sevmeyi “özlemek” olarak öğrenmişken ben bugüne değin, özlemsiz de sevilebileceğini birinin, senin sayende öğrendim..

İlk defa tanıdıkça daha da sevdim birini ve sonra anladım ki sadece bakan zaten sevemez seni.. Ben gördüm, sevdim!

Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun, kanıma girdin.. kabulümsün!



Cansu..

15 Temmuz 2011 Cuma

lâl..



dilimin ucuna kadar gelip de söyleyemediğim cümlelerim var benim..
kafamın içinde belli bir düzeni olan ama dışa dökülmeye gelince bi türlü toparlanamayan cümleler..
size de olur mu bilmem, hani insan içinde bin bir türlü duyguyu hapseder, sonra kilit açılınca neyi hangi sırayla dökmesi gerektiğine karar veremeyip tökezler..
kafamın içinde yüzlerce kez döndürdüğüm repliklerim var oysa, insanın içini cız ettiren replikler..
ama gelin görün ki iş konuşmaya gelince lâlim.. payıma düşen hep içten sessizlikler!

Cansu..