
Salıncakta sallanıyorsun
Ceviz ve kiraz ağaçlarının arasında salınan bir melek gibisin
Birbirlerine takılmış gözlerimiz
Üzerinde, yanında taşıdığın zerafetin
Ellerin gözüme çarpıyor sonra
O ince, narin
Nasıl da yakışıyorsun kendine..
Naif bir rüzgâr
Kalkıp inen tüller
Uzunca bir sedir
Sedirin yanında, demlenmiş, semaverle yapılmış çay
Odalardan hollere, oradan yanımıza kadar gelen saf gül kokusu
Rüzgâr çanlarından etrafa yayılan tını
Tekne gürültülerinin kıyıya uzanan hoş karşılığı
Bahçenin içerisine akar halde bırakılan hortumdan çıkan suyun şırıltısı
Çiçek kümelerinden yükselen kokuya eklenen ıslanmış toprak kokusunun oluşturduğu buğu
Arada bir avluya tüneyip kanatlanan güvercinler
Alabildiğine yeşil
Alabildiğine mavi
Alabildiğine sen..
Ve hep güzel şeylerden bahsetmeye odaklanmış bir zihin
Gözlerimi kapatıyorum
Güzel bir rûyaya dalmış gibiyim
Bir bir çıkarmaya başlıyorum belleğimden, çocukluk fotoğraflarını
Yaşam kitabımın içinde karanlık sayfaların en az bulunduğu bölümdür o yıllar
Orada, mantisin üzerinde, çamaşır yuğmak için su kaynatıyor annem
Hüzünleniyorum doğrusu
Zaman nasıl geçiyor, hayat ne çabuk yoruyor ve ne çok kırıyor bizi..
Gözlerimi açıyorum
Salıncakta sallanıyorsun
Ceviz ve kiraz ağaçlarının arasından bana gülümseyen bir melek gibisin
Derin bir nefes alıyorum
Kendimi, içimi, seni ve hayatı daha iyi hissediyorum şimdi
Kirazları küpe yapıyorum kulağına
O an gamzelerinden incelikler, sevimlilikler, gülümseyişler uçuşuyor sanki
Koşarcasına tutuyorum ellerini
Uçurtmasının iplerini sıkı sıkı tutan bir çocuk gibi, ellerimin arasından kaçacağından korkuyorum sanki..
Sen kayıtsız, gülümsüyorsun
Salıncakta sallanıyorsun
Ceviz ve kiraz ağaçlarının arasından bana bakan bir mucize gibisin
Plakta “Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır” adlı şarkı çalıyor
İçimden şiirler akıp gidiyor, umursamıyorum inan
Dünya devam ediyor(muş) dönmeye
Ve sen salınıyorsun, arada bir toprağı ayağınla okşayaraktan..
Kamran Deniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder