20 Eylül 2010 Pazartesi

sonbahar..


itiraf vakti! aslını istersen hiçbir zaman sevemedim seni.. karanlık tarafını, puslu-sisli bir camın ardından beni izlemeni kabullenemedim.. benimle alay edercesine güneşini bir gösterip bir geri çekmeni sindiremedim.. sıcak, sonra aniden soğuk! beni, ne yapacağımı bilemez bir hale sokan kararsızlığını sevemedim..

hüzünlüsündür hep, öyle görünürsün ya da en azından.. insanları kendine çekmenin bir yolu mu bu yoksa?! yollarıma gül döker gibi kuruyan yapraklarını sermen, sevginin ifadesi mi aslında?!

ne yaparsan yap inandırıcı bulmuyorum seni işte.. güvenim yok sana! istediğin kadar üşüt beni rüzgarlarınla, bil ki ısınmak için sarılacağım sen olmayacaksın asla!

yalnızsın, ve sana bir sır vereyim mi.. hep öyle kalacaksın! insanlar hüzünler edinecek sende, sen hep onlara kattığın hüzünlerde yaşayacaksın.. hüzünlerle anılacaksın diyorum sana, en iyi ihtimalle buruk bir tebessüm.. sor bakalım şimdi kendine, halinden memnun musun?!

1 yorum: