7 Aralık 2012 Cuma

Sana Koşmak İsterim Derman Yok Dizlerimde..


İki gün oldu.. Tam iki gündür dizime sürülen birtakım jeller, aç karnına-yemek ardına alınan ilaçlar ve belirli periyotlarla yapılan onar dakikalık buz takviyeleriyle baş başayım evimde.. Tabii bir de kendimle!

Bir kez daha anladım ki, çalışmak insana en iyi gelen terapi!

O en büyük firmaların deli gibi çalışan CEO'ları filan var ya.. İşte onlar mutlu olmak daha doğrusu unutmak maksatlı bu kadar çalışıyor olmalılar bence.. Hayatı bu kadar ıskalamaktan mutlu olmalarının başka bir açıklaması olamaz çünkü.. Kendileriyle baş başa kalmamak, kendi iç sesleriyle hesaplaşmamak uğruna hepsi! Kazanılan onca parayı harcayacak kadar kendine&sevdiklerine vakit ayıramamanın tek mantıklı açıklaması bu sanki!

Sürekli düşünüyorum iki gündür, sürekli.. Mayısta devireceğim çeyrek asır, ömrümün geri kalanını bu kadar çok düşünmemin nedenlerinden biri olabilir tabii.. Yirmili yaşları ortalamaktan hiç de memnun değilim, daha zor bir süreç başlıyor çünkü.. Pişmanlığın çok daha ağır sonuçlarının olacağı daha ciddi bir süreç.. Sanki en ufak bir yanlışta "zaman" dediğimiz öğretmen, şimdikinden daha acımasız davranacak gibi.. 

İnanın ben de bilmiyorum, dizimden bu konulara nasıl geldiğimi.. Ama dedim ya, insan kendiyle baş başa kalmayagörsün neler neler kurcalıyor beynini!

Çalışmak; sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır demiş Andre Maurois.. Haklı vallahi!

Ben lafı daha fazla uzatmadan kitap okumaya geri döneyim en iyisi.. 

Cansu..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder