6 Ağustos 2010 Cuma

,,

"Zor yıllardan
Dar yollardan
Geçtim de geldim
Durdum kapında
Dokunsan ağlarım ama
Vurursan yıkılmam.."


Fonda Özer Atik'in şarkısı ile başlıyorum yazıma..Ne zamandır yazasım var, aslında ne de çok şey yazasım var da.. Birbirimizi kandırmayalım işte öyle her şey de yazılmıyor buraya..

Eskiden pek ağlamazdım ben, yani tek başımayken ağlardım da öyle birilerinin yanında gözümden yaşlar inivermezdi şimdiki gibi.. Tutardım kendimi.. Daha mı güçlüydüm yoksa daha mı az yorgun? Ne değişti şimdi.. Ben mi?!

Omzunda ağlarken kafamdan geçen milyonlarca şeyden biriydi bu.. Sonra sen "Ağlama" dedin "Kıyamam sana.."

"Kıyamam sana"nın farklı çeşitlerini öğretti hayat bana.. Biliyordum ki "Ellerimde acılar, ellerini tutamam.." gibi değildi seninki.. Başka bir şeydi..

"Gitme" dedin, "Beni bırakma.."

Hıçkırdım, başımı yasladım göğsüne.. "Her şey yoluna girecek, merak etme.." Kokunu çektim içime, huzurdu dolan ciğerlerime..

Eskiden olsa "Söz mü?" diye sorardım sana.. Ama ah bu hayat, verilen sözlerin tutulmadığında, hiç verilemeyen sözlerden daha çok can acıttığını da öğretti bana..

"Emin misin?" dedim o yüzden.. "Evet" dedin büyük bir kararlılıkla..

Ne olacak peki şimdi? Bilmem.. Düşünmüyorum..

Ne olacak sonra? Bilmiyorum.. Kim biliyor ki, kim bilmiş ki ben bileyim..

"Dikkatli ol.." diyorlar bana.. Bla bla bla..

Hayatta en çok üzülenler en dikkatli olmaya çalışanlar değil mi oysa..? Hesaba kitaba gelmiyor ki yaşam, ne yaşanacaksa yaşanıyor işte bir curcunayla..

Çok üzüldüm ben evet, belki yine çok üzülürüm böyle bir ihtimal de var elbet.. Ama ben biliyorum ki alnım ve kalbim beyaz olduktan sonra geri kalan tüm siyahlara, giydiğim karalara inat asil bir duruş ve mağrur bir gülüşle her şeyin üstesinden gelebilirim.. Ben bunu tecrübe ettim..

"Dokunsan ağlarım ama vurursan yıkılmam.." ne güzel de söylüyor Özer'im Atik'im! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder